İnsanoğlu kendisini mutluluğa ulaştıracak yolları, mucizeleri hep dışarıda aramaktadır. Halbuki, mucize insanın kendisidir. Yüce Allah (c.c.) alemi insana, insanı da kendi marifetine ulaşması için yaratmıştır. Eşrefi mahlukat (yaratılmışların en şereflisi) olarak insan, akıl ve mantık ile açıklanması pek mümkün olmayan, mükemmel işleyen, Yüce Yaratıcımızın adeta bir sanat eseri olarak, her türlü donanıma sahip olarak yaratılmaktadır.
Vücudumuzda yaratılıştan doğal bir denge hali mevcuttur. Sağlıksız ve dengesiz beslenme, kaygı, aşırı stres, uyku düzensizlikleri gibi nedenlerle, Yüce Rabb’imiz tarafından vücudumuza kodlanmış olan bu doğal dengeyi bizler bozuyoruz. Vücudumuzdaki doğal denge bir kere bozulmaya başladı mı, hastalıklar ortaya çıkıyor.
İnsanoğlu, sadece yemek, içmek, üremek için yaratılmış bir canlı varlık değildir. Bedensel ölüm dediğimiz, boyut değiştirme sonrası ahirette bize gerekli olacak pozitif enerjiyi yakalamak için, bu dünyada sorumluluklarımızın yerine getirilmesi çok önemlidir. Ruhsal yapı, bedenimizde konuşlandırıldığına göre, bize emanet olarak verilen bu bedene ne kadar iyi bakarsak, bize o kadar iyi hizmet edecektir. Karşılığında, Yaratıcımıza karşı olan sorumluluklarımızı yerine getirme hususunda kolaylık elde etmiş olacağız.
Bedene iyi bakmakla yükümlüyüz, çünkü acı çeken her insan, bütünü olumsuz etkiler, bozar, ruhsal tekamül yolunda sapmalar oluşturur. Şimdi bu boyutta yaşadığımıza göre, beş duyumuzla algıladığımız yaşamımızın gerekliliklerini de yapmalıyız. Maddi ve manevi değerler arasındaki dengeyi korumak, sadece bir tarafa bağlı kalmamak, mutluluk, huzur ve sağlık için çok önemlidir.
Günümüzün modern kavramlarından birisi de “farkındalık”tır. Farkındalık, kendi bedenimizde işleyen mükemmel sisteme ve etrafımızdaki canlı-cansız varlıklara bakıp, Allah’ın (c.c.) sonsuz rahmetini, enerjisini iliklerimize kadar hissedip, tefekkür etmektir. Farkındalık, bu hayat yolculuğunda, bizleri Hakk’a ve gerçek huzura ulaştıracak en önemli basamaklardan birisidir, fakat tek başına yetersiz bir kavramdır. Yüce Yaratıcımızın “İlahi Dokunuş”unu bedenimizde ve ruhumuzda tam anlamı ile hissettikten sonra, yapmamız gereken, bu dünyadaki sorumluluklarımızı yerine getirerek, yaratılış gayemize uygun bir yaşam sürmektir.
Kitaplarımız, Allah’ın (c.c.) izni ile ruhsal tekamül yolculuğunuzda sizlere rehber olacak, bir ışık tutacak, gerçek mutluluk, huzur ve refah kapısını aralamanıza vesile olacaktır.
Yüce Yaratıcımızın “İlahi Dokunuş”unu bedenimizde ve ruhumuzda tam anlamı ile hissedip, hastalıklara, insanlar ile aramızdaki sorunlara, maddi olarak sıkıntılara neden olan blokajları ortadan kaldırabiliriz.